SOULS FOR SALE

Çok sık, bir dış göze bürünür varlığım ve dolaşırım bilmediğim hayatların omuzlarında. Aniden bu dünyadaki görevlerimden biri de yaşamlara temas etmek ve insanlara yalnızca “hatırla” diyen bir fısıltıya dönüşmek olur. Bedenleri, zamanları, bazı anlarda duyguları neyle takas ettiğinizi seyrederim öylesine uzaktan. Hatta bazen hikayeler uydururum ve onları tanımadığım insanlara giydiririm. Neleri kaybettiklerinin farkında dahi olmayan binlerce bedenin birbirlerine çarpa çarpa ilerlemeye çalıştıklarını gözlemler, ruhlarının ızdırap içinde haykırışını duyumsarım. Dünya üzerinde sahip olunabilecek en kıymetli varlığınızın sesini kısmış olmanıza hayretler içinde bakakalırım. Belki de bu dünyadaki ceza bedene değil, satılığa çıkardığınız ruhadır kim bilir… Oysa ki o; aklın ve fiziksel binlerce hücre yığınının ardına hapsettiğiniz, size kendinizi hediye edecek bir ihtişamdır. Bir gün gelecek ve  hatırlayacaksınız; bozdurup bozdurup harcayabilmek için feda ettiğiniz tüm o şeylerin aslında an be an tükettiğiniz, kendinize ait en kıymetli değeriniz olduğunu.